Kafatası kemiği içinde sinüs dediğimiz boşluklar vardır. Normalde hava dolu olan bu boşluklar sesimize tınısını verir, nefesle aldığımız havayı ısıtır, nemlendirir. Sinüsler odacık şeklindedir ve küçük bir giriş deliğinden hava giriş çıkışı sağlanır.
Her türlü üst solunum yolu enfeksiyonlarında (ÜSYE) sinüs girişlerinde tıkanıklık olur. Sinüslerin duvarlarını döşeyen mukoza dediğimiz örtüde şişlikler ve akıntılar olur. ÜSYE larının yaklaşık %90’ının sebebi virüslerdir. Dolayısıyla antibiyotik kullanımı fayda sağlamayacağı gibi zarar vermektedir. ÜSYE sırasında gelişen sinüzit tedavisinde de burun açıcı spreyler, haplar kullanarak hastalığın normal seyrinin bitmesini beklememiz gerekmektedir. Burundan gelecek her akıntıda antibiyotik kullanılmamalıdır. Hiç bir tedavi verilmese bile sinüzitlerin büyük çoğunluğu kendiliğinden düzelecektir. Hastalık süresince yüz ağrısı, burun tıkanıklığı, göz çevresinde dolgunluk hissedilir. Burundan ve genizden sarı-yeşil akıntı gelebilir.
Sinüzit tedavi edilebilir bir hastalık olduğu için sinüzit nedenli baş ağrısı genelde geçicidir. Her baş ağrısının sinüzit ile ilişkilendirilmesi yanlıştır. Uzun süredir, her gün tekrarlayan baş ağrısı şikayeti olan bir hastanın sinüzit olma olasılığı çok düşüktür.
Sinüzit; uygun ilaç tedavileri ve önlemlerle yüksek oranda tedavi edilebilen bir hastalıktır. Bu tedaviler ile başarılı olamadığımızda, burun içinde polipler veya tıkanıklığa neden olan anatomik bozukluklar gibi durumlarda endoskopik yöntemle sinüs cerrahisi yapıyoruz.
.