Op. Dr. Uğur Demirci Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı
Doktorların ve diğer sağlık personellerinin başına sık gelen bir olayı yaşadım. Adresime gelen tebligatta 3 yıl önce görev yaptığım hastanede 6 ay boyunca dağıtılabilir maksimum tutardan daha fazla döner sermaye dağıtıldığı ve bana borç çıkarıldığı yazıyordu. Ayrıca sanki benim hatammış gibi üzerine faiz ekleyip, 1 ay içinde ödemezsem icraya vermekle tehdit etmeyi de ihmal etmemişler.
O yıllara dönecek olursam tek uzman kadrosu olan ilçeye 2 kişi atandığımız ve başhekim ortalamadan verme inisiyatifini kullanmadığı için aldığım döner sermaye komik seviyelerdeydi. Yani bahsedildiği gibi borcum olmasını bırakın onların bana borcu vardı desem yeridir. Borç çıkarılıp üzerine faiz eklenip, bir de icra ile tehdit edilince damarıma basılmış oldu.
Sitede beni tanıyanlar hukuk ve mevzuat konularına özel ilgim olduğunu bilir. Kısa bir araştırma ve danıştay kararlarını incelediğimde benden bu paranın istenmesinin hukuka aykırı olduğunu gördüm. Yazımın bundan sonraki kısmına aynı durumdaki arkadaşlara yardımcı olmak için kılavuz şeklinde devam edeceğim.
Hakkımızı ararken takip etmemiz gereken bir algoritma var. Önce kuruma başvurup derdimizi anlatmamış gerekir. O dönemde çalışmış olduğum hastanede bir dilekçe yazdım. Benden istedikleri ücretin yasal olmadığını belirttim. Çünkü Danıştay içtihat kararına göre çalışan kişinin açık hatası olmadan, idarenin yaptığı hatalı ödemelerin geri alınması için 60 günlük süre içinde kurumun çalışana tebliğ etmesi gerekir. Mevcut durumda benden 3 sene sonra para isteniyor. Herkengi bir dilekçe verildiğinde karşı tarafın yasal süresi 60 gündür. Tebligat elime ulaşınca ben 60 gün içinde kuruma dilekçe ile başvurdum ve bene cevap verilmesini bekledim.
Bir dilekçe 60 gün süre içinde cevap verilmemiş ise dilekçe reddedilmiş demektir. Bunun adı hukukta “zımnen reddetme”dir.
Kurum benim dilekçeme cevap vermeyerek reddetmiş oldu.
İşte bu aşamadan sonra İdare Mahkemesi süreci başladı. Her ne kadar ilgim olsa da bir profesyonelden yardım almak amacıyla bir kaç avukata bu davayla ilgilenmek için ne kadar ücret istediklerini sordum. Yaklaşık 3000-3500 lira gibi bir fiyat çıkardılar. Dava konusu olan borç zaten 900 küsür lira, karşılığında vekalet ücreti 4 katı olunca iş başa düştü.
Dilekçemi kendim hazırlayıp mahkemeye gittim. Gerekli harçları yatırıp dilekçeyi kabul ettiler. Yaklaşık yarım saatte işimin bitmesine şaşırdım açıkçası. Verdiğim dilekçe çalıştığım kurumun bulunduğu şehirdeki İdare Mahkemesi’ne gönderildi. Yaklaşık 1 ay sonra kurumun cevabı bana ulştı ve cevap vermem istendi. Kurum avukatı süslü hukuk cümleleri ile bir savunma hazırlamıştı. Muhtemelen benim avukatım olmamasını da düşünerek kendinden emin bir tavırla hazırladığı savunmaya cevap vererek tekrar mahkemeye verdim. İkinci savunmayı gönderdiler bana. İçeriği önceki ile aynı olduğu için bu sefer cevap vermedim. Mahkeme cevap için 1 ay bekleyip cevap alamasa karar veriyor.
Ve toplamda (yargı tatili de içinde olmak üzere) 6 ay bitiminde karar elime ulaştı. Davayı kazandım. Bana çıkarılan borç iptal edildi. Mahkeme harcı ve posta ücretlerinin de tarafıma ödenmesine karar verildi. Üstelik bu karar karşı bir üst mahkemeye başvuru yolu da kapatıldı. Her ne kadar büyük bir meblağ olmasa da bu sürecin sonunda kazanmak benim için önemliydi. Eğer kurum ilk gönderdiği yazıda hata yaptıklarını belirtip özür dileyip faizsiz şekilde iade etmemi isteseydi parayı öderdim. Tehdit etmelerinin temel sebebi korkutup parayı ödetmek. Nitekim uğraşmak istemeyen bir çok arkadaş bu parayı ödedi. Ayrıca döner sermaye sadece doktorlara ödenmiyor ama iade sadece doktorlardan istendi. Kuruma bu hesabı nasıl yaptıklarını ve diğer personelin neden para ödemediğini sordum ama cevap vermediler. Bence en kolay para alabilecekleri kesim doktorlar o yüzden bu açığı doktorlar ile kapatma yolunu seçtiler.
Yargı kararını altta bulabilirsiniz. Saygılar…
